26 Şubat 2014 Çarşamba

Yağmurdan sonraki koku

Beni en çok çeken, yağmurdan sonraki koku; huzur, mutluluk, sevinç, hüzün her şey var içinde. Anlayamazsınız. Yağmurdan sonra sokağa çıktığında, burun deliklerinden göğüs kafesine doğru, oksijen ile mis gibi toprak kokusunun geldiği o an. Hissedebildiniz mi?. Gerçi İstanbul da yaşıyorsanız eğer o kokuyu almanız gerçekten zor. Oksijen yerine leş gibi egzoz dumanı giriyor burun deliklerinizden. Toprak kokusu yerini, çöp ve atık kokularına bırakıyor. Neyse, asıl konumuza dönelim çok sapmadan, İstanbul'u da konuşuruz belki bir gün. Evet, yağmur ve beraberinde getirdiği eşsiz koku. Yağmurun hayal dünyamızda oluşturduğu uzun yol. Neden yağmurun yağışını izlerken beynimiz aklımıza birilerini getirir ki? Onlara mesaj atmamız için bizi ikna etmeye çalışır? Ve ikna olup yazdığımız zaman göt gibi kalmamızı sağlar. Yağmur aslında böyle düşününce ne kadar iğrenç bişey. Keşke hiç yağmasa diyor insan. Yağmur, bizim zihin altımızda saklamak istediklerimizi günyüzüne mi çıkarır acaba? Olabilir, ama öyle bir etkisi varsa eğer yağmasın yağmur falan. Üzmesin bizi, üzülmeyelim. Ama toprak kokusu hep olsun. O hiç gitmesin hatta. Hep bizimle olsun, burnumuzun dibinden ayrılmasın. Yayınımı yine virgül ile bitiriyorum çünkü anlatacağım daha çok şey var. Kendinize iyi bakın, üzmeyin kendinizi değmeyecek insanlar için. Görüşmek üzere,