12 Nisan 2014 Cumartesi

Doğru kişi;

Saat akşam 9'a geliyor. Bugün cumartesi ve ben tüm günü neredeyse evde geçirdim. Ruhsal olarak bitkisel hayata girdim galiba. Birkaç gündür whatsapp'e de girmiyorum. Bir gariplik var üzerimde, sebebini anlayamadığım. Buraya da yazamıyorum çoktandır. Her yazmaya kalkıştığımda, ertesi gün devam ederim deyip yarım bırakıp taslaklara atıyorum. Ertesi gün olduğunda, vazgeçiyorum, siliyorum. Baştan başlıyorum. Bu aralar gerçekten çok kararsızım, ya da değilim ya. Neyse. Acele etmeye gerek yok, bir şeyin olacağı varsa o şey olur. Hem de doğru zamanda, doğru sebeple, doğru kişiyle. Bu gerçekten böyle. Bide mesela şey var, yeni tanışmışsınızdır, sanki 10 yıldır tanışıyormuşsunuz gibi gelir. Doğru kişidir o. Beklemek de güzeldir aslında. Beklediğin kişinin doğru kişi olduğundan eminsen. Bazen de yanlış kişi götürür seni doğru insana. Bazen en sıradan şeyler bile o kişiyle birlikte yapıldığında sıradışı olur. İnsanları puzzle parçasına benzetirsek, hatta 1000 parçalı bir puzzle olsun. Resmin bir tarafını tamamlamak için lazım olan eksik parçanın o olduğunu düşünebiliriz. Onlarca hatta yüzlerce puzzle parçası arasından seçeriz o parçayı. Eksik parçayı tamamlama ihtimali yüksek olduğu için seçeriz. Sonra deneriz. Parçanın şekli yerine otursa da resim tamamlanmaz. Doğru yer ve zamanda yanlış kişi. Çoğumuzun yaşadığı sıkıntı. Acele etmeyin dedim ya hani başlarken, yanlış kişiye denk gelme olasılığını en aza indirmek için. Sonra başka bir parçayı alırız, elimize. Deneriz. Denemeden doğru parça olup olmadığını bilemeyiz. Buda öyle birşey. Güvenmeden doğru kişi olup olmadığını anlayamayız. Kim lan bu ''doğru kişi''? herkes onu bekliyor. Belki de doğru kişiyi beklemektense doğru kişi olmayı denemeliyiz. Doğru kişiyi bekleyen birinin eksik parçasını tamamlarız belki. Belki mutlu oluruz bir gün. Belki bugün değil ama elbet bir gün, her şey güzel olur. Şarjınızı doğru kişiye harcamanız dileğiyle, kendinize iyi bakın, üzmeyin kendinizi değmeyecek insanlar için.