3 Mayıs 2014 Cumartesi

Oysa Diyorum;

Ne istediğimi kendimde bilmiyorum. Hayattan korkuyorum galiba. Kaçıp, uzaklaşmak istiyorum. Ama yine de hayattan bir şeyler bekliyorum. Sabah hani yataktan kalktığında hissedersin ya o günün kötü geçeceğini, bazen olur ya, öyle bir gün bugün, Mutluluk, bazen zaman alır, sabır ister. Mesela seni seviyorum demez ama sen bilirsin, hissedersin. En derinlerinde hissedersin hemde. Ama elinden bir şey gelmez. Elin kolun bağlıdır. İnsan bazen keşkeleri bir kenara bırakıp avazı çıktığı kadar bağırmak istiyor, söylemek istiyor her şeyi. Ömrü çok kısadır mesela kelebeğin, ama acelesi yoktur. Zamana bırakmak en iyisi galiba. Aslında ben hep senin bana doğru olmanı istemiştim. Benim doğrum olmanı. Emindim, eğer iki şık arasında kalırsam, doğru olanı seçecektim. Oysa anlatacak ne çok şey vardı; hep boğazımı düğümleyen bir şeyler oldu, kafamı hep meşgul eden şeyler, konuşamadım. Ne çok cümlem vardı benim, içimi ısıtan ne çok hayal, konuşamadım. Hayat artık tat vermemeye başladığında çayı şekerli içerim. Oysa çay, az şekerli bol muhabbetli içilir. Kadıköy sokaklarında karşılaşmak dileğiyle. Kendinize iyi bakın, üzmeyin kendinizi değmeyecek insanlar için,